bİr fİncan ada Çayında
- BESLENME, SPOR, HAYAT
Merhaba sevgili okurlarımız, Bugüne kadar olan paylaşımlarımızda sizlere motive olmanın bin bir yoluna ve bahanelerden uzak durmanın imkânsız olmadığına dem vurduk. Sırada ise belki biraz bam telinize dokunacak ama sizi sağlıklı yaşama ve sağlıklı bir vücuda bir adım daha yaklaştıracak bir konumuz daha var: ÖZGÜVEN Kolektivist kültürün en büyük getirisi olarak sürekli toplumla iç içe etkileşim halinde yaşamamız, yalnızca kendimize değil karşımızdakilere karşı da sorumluluklarımız olduğu gerçeği gözümüzü açtığımız andan tekrar kapatana kadar her dakika bizimle beraber geliyor. Öz eleştirinin yanında toplumsal eleştiri, etiketlenme gibi genellikle acımasızca bulduğumuz yaptırımlara maruz kalıyoruz. Özellikle sağlıklı hayatı ihmal eden bireyler için eleştirel gözlere maruz kalmak kaçınılmaz bir hale geliyor gün be gün. Okulda, iş yerinde, ofisinizde kendi işinizin patronu dahi olsanız çalışanlarınız tarafından giydiğiniz her şeye eleştirel gözlerle bakıldığını düşünüyor ya da fark ediyorsunuz belki. Hatta yediğiniz her yemeğinizin, ağzınıza attığınız her lokmanın takip edildiğini düşünüyor giderek uzaklaşıyorsunuz yanınızdakilerden. Özgüveninizin bile sizden uzaklaştığını, sizi yalnızlaştırdığını fark ediyor ama bir türlü kabullenemiyorsunuz belki de. Televizyonda, ertesi bölümünü sabırsızlıkla beklediğiniz o dizideki başrol oyuncularının dik duruşunu, enerjisini, sağlıklı vücutlarına yakıştırdıkları yüzlerce kıyafetin dansını hayranlıkla izliyor; ama adım atmaktan korkuyorsunuz belki de. Kendi senaryonuzun başkahramanı siz olun! Gözünüzü kapatın birkaç dakikalığına. Neredesiniz? Kimsiniz? Kimlesiniz? Özgüveninizle el ele vermiş bakışlara aldırmadan dilediğiniz kadar yürüyor, dans ediyor içinizdeki çılgına göz mü kırpıyorsunuz? Benliğinizin farkında kendinize, attığınız her adıma yaslanıp etrafınızda olup biteni pozitif eleştiri olarak kabul edip yolunuza omuzlarınız dik mi devam ediyorsunuz? Sağlıklı bedenine kavuşmak isteyen herkesin hayalinin bu tür sorulara “evet” diyebilecek kadar güzel ama bir o kadar da buruk olduğunu sezer gibiyiz. Peki, neden pembe bulutların arasından gülümseyen hayallerde kalıyor bu güzel düşlerimiz? Neden harekete geçmekten bu kadar kaçıyoruz? Başaramamak mı kaygımız? “Başaramazsam elalem ne der?” e mi odaklanıyoruz sürekli? Neden başarmak varken başaramamaya odaklıyız? Neden kendi senaryomuzun başkahramanı olmak varken başkalarını izliyoruz kendi filmimizde? Bu kadar soruyla kafamızı meşgul etmek yeter. Sizler için özgüveninizi tazelemenin ve kalıcı motivasyon sağlamanın yollarını ararken işi hem uzmanına danışalım biraz teori kısmı hakkında bilgi alalım hem de teoriyi pratiğe döken bizimle aynı yollardan geçen başarı hikayelerinden bahsedip sevinçlerini paylaşalım istedik. Onlar başardı neden sıradaki biz olmayalım? Bir Demet Sevinç Gözyaşı |
| O da ne ! Verdiği 12 kiloyla “Yaşım da ilerledi, metabolizma hızım giderek düşüyor artık kilo vermek benden geçti.” Diyenleri Makbule Hanım karşılıyor bizi. Torunu doğduktan sonra temposu yoğunlaşan Makbule Hanım kilolarının günlük temposuna ayak uyduramadığının farkına vardıktan hem sonra kolları sıvamış. Şimdi mi? Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisine tekrar kavuşan Makbule Hanım, güzellikte de kızıyla yarışır derecede ne dersiniz? |
Sinan Bey(28) aşırı kilolarının getirisi olan kolesterol ve insülin direncinden muzdaripmiş. Kilolarının Beden Kitle Endeksinin çok üzerinde olmasından dolayı verilen diyetlerle bir noktaya kadar sonuç alıp geri kilo alımı yaşamış sürekli. Sürekli kilo alıp vermenin organ yağlanmasına sebep açmasıyla birlikte genç yaşlarını heba etmekten vazgeçmiş ve soluğu özel bir hastanenin genel cerrahi bölümünde almış. Geçirdiği bariatrik müdahalenin olumlu sonuç vermesiyle eski sağlığına tekrar kavuşan Sinan Bey, fazla kilolarının somut getirilerinden biri olan yaşlı görünümünden kurtulduğu için eskiden bir kez gülümserken artık iki kere gülümsediğini vurguluyor bizlere. Koruma döneminde de sağlıklı yaşam menüsüne devam ettiğini üzerine basa basa belirten kahramanımız “pes etmek” kelimesini lügatımızdan çıkarmamız gerektiği önerisini de sözlerine ekliyor. |
Veeeee Bir Fincan Adaçayında BONUSSS! Ekranların sevimli, yetenekli ve en azimli yüzlerinden biri olan Pelin Öztekin geçirdiği bariatrik ameliyat ardından verdiği bu pozla herkesi şaşırttı. Yaşadığı bir çok hormonal rahatsızlığın da üstesinden gelmeyi başaran Öztekin sağlığına kavuşma yolunda hızla ilerlerken sürekli paylaştığı fotoğraflarla yalnız olmadığımızı hatırlatarak gözlerimizdeki umut ışığının daha da parlamasına vesile oluyor. |
2 Tatlı Cadı
Beste ve Eylem
Ocak 2017
Aralık 2016
Kasım 2016
Ekim 2016